İstatistikler gut hastalarının% 90’ında ürik asit artışının böbrekler yoluyla yeterli miktarda ürik asit üretememesinden kaynaklandığını göstermektedir (çıktı eksikliği). Geri kalan kısım ya yiyecek yoluyla büyük miktarda pürin alımından (ızgara tavuk ve sardalye gibi yüksek pürinli yiyecekler) ya da dahili olarak büyük miktarda ürik asit üretiminden kaynaklanmaktadır.
Böbrek tübülleri, kurşun zehirlenmesi, sık alkol tüketimi, diüretikler ve tiazid diüretikleri, aspirin, siklosporin ve pireksamid gibi ilaçların uzun süreli kullanımı.
Üretimde artış olan vakalara gelince, bu vakalar genetik hastalıklardır ve pürinin metabolizması sürecinde kullanılan enzimlerin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, ürik asit endüstrisindeki artışın, aynı zamanda, pürin salgılanmasına yol açan (hücrenin çekirdeğinde yüksek konsantrasyonlarda ve bu sedef hastalığı ve hemolitik anemi vakalarında ve pernisiyöz anemi) (Miyeloproliferatif bozukluk) ve lenfoproliferatif bozukluk. Kanser (malign tümörler) tedavisinde kullanılan kemoterapi, özellikle kan veya lenfatik sistemle ilişkili olanlar, ürik asitte bir artışa neden olabilir.
Hastalığın görülme sıklığı, insanlar tarafından tüketilen gıdalara da bağlıdır. Ürik asidin artmasının nedeni, ızgara tavuk, sardalya, balık, karaciğer, böbrekler ve et gibi borin açısından zengin gıdaların tüketimi olabilir. Bu hastalığa “kralların hastalığı” denir. Fruktoz gut riskini arttırır.
Yüksek tansiyon, diyabet, böbrek bozulması, obezite, artan yağ alımı ve erken menopoz gibi hastalıkların hepsi gut şansını arttırır.
Gut hastalarında iltihap veya tahriş, çok miktarda alkol tüketilmesi, bir öğünde borda yüksek gıdalar yemesi, kiloda hızlı artış, kıtlık (açlık), travma, duygusal stres ve kanamanın bir sonucu olarak ortaya çıkar. Ayrıca, diüretikler, aspirin (artan asit), alopurinol ve kolşisin (asit azaltma) dahil olmak üzere kandaki ürik asidi azaltan veya arttıran ilaçların dozajındaki bir değişiklikle ortaya çıkar.