Arapça’daki “kavak” terimi, göz sırasında göz kapağının dar bir açıklığı olan gözleri ifade eder ve kavak anlamı kullanılan terim ve aralığa göre değişir. Tanrı, “ho al al ayin” sözcüğüne atıfta bulunmuştur Yüce Allah, Ahiret’te erkekler için bir ödül olarak Hoor Al-Ain’i hazırladı, cennete girdiyse ve mutlulukla kutsandıysa ve kahinler ile kocaları Hous Al’dan diledi -Anlam olarak, Cennet halkının görevi hazırlığın tadını çıkarmaktır. Allah yalnızca bu değil, Cennet halkı ihtiyaçlarını değerlendirmez, onlardan safran ve misk kokusu ile çıkar; böylece hiçbir yorgunluk ve cennette hiçbir anıt yoktur, ancak sürekli mutluluk ve gök gürültüsü olmadan succumbing. Cennet onu hemen önünde bulur.
Gözün anlamı çok beyaz, koyu kahverengi, yuvarlak gözlü, uzun göz kapaklarına sahip. Ayrıca houra sözcüğünden türetilmiştir ve kavak geniş, dar gözlü kadınlara da göndermedir. Arap dili sözlüğüne göre Huraa kelimesinin anlamı, gözü çevreleyen dairesel şekle sahip olan kubbe, gözün seditionına işaret eden bir işarettir.
Tanrı’nın dürüst kölelerine hazırladığı cennet Alhor Al Ain’in zevklerinden biridir ve Hawrahlar bir çözüm olarak gözünde çok beyazdır ve göz, gözlerinin ve güzelliğinin büyüklüğünün bir açıklamasıdır. Tanrı onlara en güzel melodileri söyledikleri en iyi şarkıları vermiş ve ölümsüzlükleri ve kocaları ile olan hassasiyet ve şefkatinden gurur duyuyorlar. Keşke dünyanın hayatında kocası yaralanırsa, acı hisseder ve kendine seslenir: Kocamıza zarar verme, misafirin var ve bize geç, kocalarını seviyorlar ama kocalarına bağlılık yoğunluğu ve onun için özlem, onlar minör partiler gözlerini çarpıtmayın, asla gitmesine izin vermeyin.
Ve bir tanesi “Kaabaab Atarba” yaşının nitelikleri de dahil olmak üzere gözün gözünün görkemini Tanrı belirledi, göz kabinesine gökyüzünün ve yerin arasında ışıldayan harika ışığıyla bakan ve iyi doluysa bile kokusu ve Yüce Tanrı, beyin pazarını zorla görmek için yaratılışlarında yarattılar ve önemli bir yaratılış oldukları bir suç değildir. Tanrı onları cennetteki haklı hizmetkârları için alay etti.
.