Gözyaşları nereden geliyor?

İkincisi, gördüğünüz küçük gözyaşlarının oluşması için birçok antibiyotik, protein, yağ ve daha birçok molekül içeren dört salgı bezine ihtiyacı vardır.

Küçük gözyaşlarında heyecan verici bir dünya…

Ağlama arzusu duyduğunuzda, bir grup sinir sorumlu bezleri salgılarını arttırmak için uyarır. İlk başta, göz kapağının% 90’ının oluştuğu ve gözyaşının sulu sıvı kısmının lenf düğümlerini salgılamasına yardımcı olduğu üst göz kapağındaki ana lakrimal bezde gözyaşları oluşmaya başlar. Mybomian bezleri olarak adlandırılan diğer beş bez, melodi karışımında yağlı bir madde ve üst ve alt çenelerde 75 mibodyne bezi salgılar. Son olarak, mukoza materyalini kandan salgılayan folikül hücreleri, neredeyse elli, Bu değerli gözyaşları almak için yüzden fazla bez tükettiğiniz anlamına gelir!

Ancak bu, ağlamadığınız sürece bu bezlerin çalışmadığı anlamına mı geliyor?
Aslında gözünüz, her bir pırıltı ile dakikada on iki kez sarılmış bir gözyaşı tabakasıdır! Bu, tüm bu bezlerin gözlerinizi günde yaklaşık 17,000 kez tutmak için çok çalıştığı anlamına gelir.

Bu gözyaşlarının yararı nedir?

7 mikrometre kalınlığında (sıradan kağıt kalınlığından çok daha az) olan bu ince gözyaşı tabakası, gözlerinizi bir dizi alanda tutmak için çok önemlidir:
Göz iltihabını önleyen doğal antibiyotikler içerirler
Ayrıca korneayı beslemek için gerekli olan oksijeni ve yiyecekleri içerir (gözdeki ışığı toplamaktan sorumlu kısım), netliği artırmak ve görüş netliğini artırmak için küçük bir lens görevi görür, bu da gözün yumuşak dokusunu vermeye yardımcı olur. kapaklarının hareketi sırasında rahatlık

Tanrı tarafından küçük bir damla yerleştirilen büyük bir nimettir ve bu gözyaşı tabakasını, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı basit ipuçlarını takip ederek korumak bizim görevimizdir:

– Elektronik (mobil, bilgisayar, tablet ve benzeri) kullanımını azaltın.
– Özellikle yakınlardaki işe odaklanırken (okuma, dikiş, bilgisayar kullanımı ve oyun gibi) kirpiklerin bolluğuna gözün takdir edilmesi.
– Artırmadan veya azaltmadan yeterli uyku almak.
– Yeterli miktarda sıvı tüketin ve genel olarak vücutta dehidrasyondan kaçının.
– Isı ve nem kaynaklarından uzak tutun ve doğrudan göze maruz bırakmayın (örn. Fırın, klima veya fan).
– Kontakt lensleri 8 saatten fazla sürekli kullanmayın ve içinde uyumayın.