Dünyadaki çocuklar
Çocukların ihtiyaçları konusu, yenilenen bileşeni, yani çocuk nedeniyle yeni bir konudur. Güvenlik, yiyecek, içecek ve kıyafet ihtiyacı ne kadar büyük olursa, çocuğun hükümetler, gönüllü kuruluşlar, ebeveynler ve resmi kurumlar, ayrıca sermayeli işadamları ve şirketler gibi birçok parti tarafından daha fazla desteklenmesi gerekir. Eğitim, ifade hakları ve daha fazlası.
Afrika’daki çocuklar
Güney Afrika çölündeki her üç çocuktan ikisine eşit en az 247 milyon çocuk, farklı nedenler ve farklı boyutlar nedeniyle aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Büyümekten mahrum kalırlar. 2030’a kadar 30 milyon çocuğun önlenebilir nedenlerden dolayı beş yaşına ulaşmadan ölmeleri bekleniyor.
Bu alandaki eğitim açısından, 2011 yılından bu yana okula kayıtlı olmayan çocuk sayısında belirgin bir artış olmuştur ve okula gidenlerin büyük bir kısmı aslında bundan yararlanmamaktadır. Temel okul okuma ve yazma ve basit matematik becerilerinden mezun olan her beş çocuktan ikisi.
Çocuk işçiliği
Çocuğun bedeni ve psikolojisi için zahmetli emekte çocuk emeği olgusu, kölelik ve sömürünün bir tezahürüdür ve yoksul bölgelerde, özellikle kırsal alanlarda görülür. Uluslararası sözleşmeler işverenleri cezalandırdı ve cezalandırdı. İlgili kuruluşların raporlarına göre, 18 yaş ve ekonomik sömürü ve çocuk işçiliğinin nedenleri şunlardır:
- Aile arasında kültürel farkındalık eksikliği; eğitimsiz ebeveynler sıklıkla eğitimi etkiler.
- Ebeveynler, çocuklarının ihtiyaçlarını ve ihtiyaçlarını karşılayamazlar, böylece çocuğu anne ve babasına yardım etmeye zorlamaya zorlarlar.
- Irkçılık.
- Ekonomik bir yük oluşturan savaşlar ve krizler.
Istatistik
2016 UNICEF raporlarına göre:
- Beş yaşın altındaki çocukların ölüm oranı 1990’dan beri yarıya inmiştir.
- Her iki cinsiyetten çocukların ilköğretim okullarına kayıt oranı 129 ülkede eşit sayıda artmıştır.
- Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insan sayısı 1990’lardakinin yarısına düştü.
UNICEF İcra Direktörü Anthony Lake, “Hayatta adil bir şansı olan milyonlarca çocuğu yoksun bırakmak sadece geleceklerini tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda nesilden nesile geçen yoksunluk döngüsünü de besliyor. “Bir seçeneğimiz var: ya şimdi bu çocuklara yatırım yapmak ya da yılın daha bölünmüş ve eşitsiz hale gelmesine izin vermek.”