HIV, HIV / AIDS’in ana nedenidir. Virüs vücudun bağışıklık sistemine saldırır ve zayıflatır. İnsan vücudu, bağışıklık sistemindeki bu zayıflık nedeniyle, kanser gibi birçok hastalık için yüksek risk altındadır ve Vücuda bu virüs bulaştığında sonsuza dek vücudundaki virüs kalır.
- Virüs bulaşmış biriyle oral, vajinal veya anal cinsel ilişki.
- Kan nakli yoluyla veya virüs bulaşmış bir kişi tarafından kullanılan aynı iğneyi kullanarak.
- Anneden çocuğa, virüs bulaşmış hamile anne olarak, aralarındaki kan dolaşımı yoluyla çocuğuna bulaşır.
- HIV ile enfekte olmuş anne virüsü bebeğine iletir.
Virüs, aşağıdaki yöntemlerin hiçbiri yoluyla bulaşmaz
- Çapraz temas sarılmak gibidir
- Sivrisinek
- Spora katılım
- Virüs bulaşmış birinin dokunduğu nesnelere dokunun
- Uyuşturucu bağımlılığı, iğne ile enjekte eden kişidir.
- Hamilelik sırasında HIV tedavisi görmeyen HIV’li annelerden doğan bebekler
- Korunmasız cinsel ilişkiye giren kişiler, özellikle yüksek riskli davranışları olan kişiler HIV enfeksiyonuna maruz kalırlar
- Virüs tespit edilmeden önce 1977 ve 1985 yılları arasında transfüzyon veya pıhtılaşma ürünleri alan kişiler.
- Birden fazla kişiyle seks yapan veya yüksek riskli faaliyetlerde bulunan (uyuşturucu enjekte etme veya anal seks gibi) cinsel partnerler
AIDS ile enfekte olan kişilerin bağışıklık sistemi HIV tarafından zarar görür ve fırsatçı enfeksiyonlar adı verilen sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip kişilerde nadir görülen enfeksiyonlara yakalanma riski çok yüksektir.
- ishal
- Yüksek sıcaklık
- sürekli baş ağrısı
- Ağızda ülserler
- Kas spazmları
- Geceleri terleme
- Yaygın cilt döküntüsü
- Boğaz ağrısı
- Lenf düğümlerinin şişmesi
Enfekte olan birçok insanın semptomları olmayabilir ve bu semptomlar diğer AIDS dışı hastalıklara benzer olabilir.
Gelince Yaygın semptomlar şunlardır:
- titreme
- Ateş
- isilik
- Terleme (özellikle geceleri)
- Lenf düğümlerinin şişmesi
- Yorgunluk ile vücutta tam zayıflık
- Kilo kaybı
HIV enfeksiyonu için bugüne kadar etkili bir tedavi yoktur, ancak semptomları kontrol etmek ve bunları arttırmak ve hastaya verilen yaralanmayı arttırmak için bir dizi tedavi mevcuttur. Bu tedavi, semptomları gelişenlerin kalitesini ve uzun ömürlülüğünü de artırabilir.
Bunlar, aşağıdakileri içerir:
- Antiretroviral tedavi, kan dolaşımındaki virüs miktarını azaltmada çok etkili olan vücuttaki HIV replikasyonu, antiretroviral ilaçların (ART) veya oldukça aktif antiretroviral tedavinin (HAART) bir kombinasyonunu bastırır. Bu etki, yaralıların kanındaki virüs oranı ile ölçülür.
- Uzun süre kullanıldığında, bu ilaçlar kandaki kolesterol ve glikoz (şeker) seviyelerini artırarak kalp krizi riskini artırır.
- Hastalık bulaşmış özel bir grup insanda enfekte olmuş bir kişiye katılmak, stres ve stresi hafifletmeye yardımcı olabilir.
Bu hastalık hala ölümcül bir hastalık olarak kabul edilir ve etkili bir tedavisi yoktur. Enfekte olmamış bir kişi olarak yapmanız gereken, herhangi bir narkotik iğnenin kullanımından kaçınarak, kanınızı başkalarıyla karıştırıp kesinlikle yasadışı cinsel ilişkilerden kaçınarak enfeksiyonun size bulaşmasını önlemektir. Bu enfeksiyondan ciddi şekilde etkilenmiş olabilirsiniz, Tanrı korusun.
Kaynaklar:
Yetişkinler ve Ergenler için Antiretroviral Yönergeler Paneli. HIV-1 ile enfekte yetişkinlerde ve ergenlerde antiretroviral ajanların kullanımı için rehber
Sağlık ve insan hizmetleri bölümü. Güncelleme: 1 Mayıs 2014. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2014
Quinn TC. İnsan immün yetmezlik virüsü enfeksiyonu ve beraat eden immün yetmezlik sendromunun epidemiyolojisi. İçinde: Goldman L, Schafer AI, eds. Goldman’ın Cecil Medicine. 24th ed. Philadelphia, PA: Elsevier Saunders; 2011: bölüm 392
MedlinePlus